BEL AĞRILARINDA KALÇA HAREKETLİLİĞİNİN ÖNEMİ
İnsan mekanizması hareket etmeye yönelik tasarlanmış bir mekanizmadır. Ancak yoğun iş hayatı, seyahatler ve insanları daha birçok hareketsizliğe zorlayan etmenler; tasarlanan bu mekanizmanın düzgün işlemesini engellemektedir.
Çağımızın en büyük sorunu olan hareketsizlik, insanlarda en sık görülen omurga problemlerine sebebiyet vermektedir.
İnsan mekanizmasını bir zincir olarak düşünürsek, herhangi bir bölgede oluşmuş olan kısıtlılık tüm bölgeleri etkisi altına almaktadır.
Bu yazımızda ise danışanlarımız ve üyelerimizde en sık gördüğümüz şikâyet olan bel problemlerini konu alacağız. Bel problemleri birçok nedenden dolayı kaynaklanabilmektedir. Ancak bizim bu yazıda değineceğimiz özel bölüm hareketsizliğe bağlı olarak kalça bölgesinde oluşmuş kısıtlılıkların, bel problemlerine olan etkileri ve düzeltici egzersizleri olacaktır.
Kalça eklemi, vücudumuzda omuz eklemiyle birlikte hareketliliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz eklemlerden biridir. Hareket düzlemleri olarak her düzlemde hareket alanı bulunmaktadır (sagital, frontal, transvers).
Hareketsiz yaşamın vücudumuzda oluşturduğu kısıtlılıklar, vücudumuzun en çok hareketliliğe ihtiyaç duyulan bölgelerinde oluşmaktadır. Dolayısıyla kalça eklemi de hareketsizlikten nasibini almış temel eklemlerdendir.
Kalça Eklemi Anatomisi
Kalça ekleminde oluşan kısıtlılıklar genellikle kassal gerginlikler ve iki taraflı kassal dengesizliklerden dolayı kaynaklanmaktadır. Oluşan bu dengesizlikler pelvis (leğen kemiği) konumunu etkilemekte ve bu etki ilerleyen süreçlerde omurga sağlığını da etkilemektedir.
Bu dengesizlikleri nasıl anlayabilir ve nasıl düzeltebiliriz?
Eklemde bulunan bu dengesizlik ve kısıtlılık durumu uzman bir terapist veya antrenör tarafından gözlemlenmekte ve düzeltici egzersizleri terapist-antrenör iş birliğiyle dizayn edilmelidir. Kısıtlılık durumunda profesyonel destek almadan çözüm üretmeye çalışmak daha kötü sonuçlar çıkarabilmektedir.
Uluslararası Spor Fizyoterapisi Dergisi’nde, kalça hareketliliğinin bel ağrısı üzerindeki etkisini inceleyen bir araştırma yayınlandı. Mevcut çalışmada araştırmacılar; spesifik bel ağrısı olan ve olmayan iki gruptaki insanların kalça internal rotasyon (iç rotasyon),external rotasyon(dış rotasyon) ve kalça ekstansiyon (uzatma) hareketliliğini değerlendirdiler.
Bel ağrısı olanlarda kalça ekstansiyonu = -4.16 derece (limitasyon derecesi)
Bel ağrısı olmayanlarda kalça ekstansiyonu = 6.78 derece
Bel ağrısı olanlarda 10 derece kalça ekstansiyon kaybı vardır.
Dolayısıyla bu durum, kalça rotasyon hareketliliğinin rotasyonel kaybına ek olarak kalça ekstansiyonundaki kaybın bel ağrısı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Toplumumuzun büyük çoğunluğu günün çoğunda oturuyor ve yaş ilerledikçe aktif yaşam daha da azalıyor. Bu kötü gidişat hareketsizliliği ve beraberinde kısıtlılıkları getiriyor. Oturmaya bağlı olarak, kalça bükücü (hip flexor) kas grubu aşırı aktif ve pelvis pozisyonunu etkiliyor. Bu aşırı aktiflik durumu ise kalça ekstansiyonunu (uzatmasını) etkiliyor.
Kalça hareketliliği egzersizleri
Çağın en tehlikeli hastalığı olan hareketsizlik toplumumuzuda büyük ölçüde etkilemiştir. DOiT ekibi olarak; omurga ve bel problemlerinde, düzeltici egzersiz yaklaşımları ile konforlu yaşama olanak sağlamaktadır.
Hareketsizlik çok büyük bir problemdir!
Doğru hareket edebilmek için vücudunuzdan izin almanız gerekmektedir!